İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, 7 tutuklu sanık bulundukları cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada, sanık avukatları, Dink ailesinin avukatları ile Cumhurbaşkanlığı avukatı da hazır bulundu.
Duruşmada Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bozma ilamının okunmasının akabinde sanıklara kelam verildi. Sanıklar, bozma ilamına uyulmamasını talep etti.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık eski astsubay Yavuz Karakaya, davaya yargılanmasının cinayet tarihinde İstanbul’da misyonlu olmasından kaynaklandığını belirterek, “Adil ve eşit yargılanmadım. Günah keçisi haline getirildim. Suça iştirakimi ortaya koyan tek bir şahit, tape kaydı, ihbar yok. Ben tutuksuz yargılanıyorken bir anda en üst düzeyden ceza aldım ve tutuklandım. Tutuksuz yargılanıyorken belgeye hangi kanıtın girmesiyle tutuklandığımı bilmiyorum. Yıllar sonra hatalı ilan edildim sonra geriye gerçek kanıt arandı. Sentetik kanıtlar ortaya kondu.” tabirlerini kullandı.
Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, belgede 131 sayfalık kanıt klasörü olduğunu lakin Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bunları görmediğini savundu. Avukat Belen, “Bizi müdahil olarak yok saymış, taleplerimizle ilgili hiçbir şey dememiş. Biz de Yargıtay’ın bu kararına ait hiçbir şey demiyoruz.” tabirlerini kullandı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasına karar verdi
Müşteki Cumhurbaşkanlığının “Anayasayı ihlal” cürmü tarafından ziyan görme ihtimali olduğu gerekçesiyle davaya katılma talebini kabul eden heyet, sanıklar Gazi Günay, Hasan Durmuşoğlu, Muharrem Demirkale, Okan Şimşek, Osman Gülbel, Veysal Şahin ve Yavuz Karakaya’nın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Heyet, taraflara belgelerinin ayrılması talebiyle ilgili beyanda bulunmaları için 1 aylık mühlet verilmesine, celse ortasında yapılan değerlendirmenin akabinde belgenin, mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesine karar verdi.
Sanık Faruk Sarı hakkındaki yakalama kararının beklenmesini kararlaştıran heyet, duruşmayı 10 Ocak 2024’e erteledi.
Davanın geçmişi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Mart 2021’de Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink’in öldürülmesine ait FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet vazifelilerinin de ortalarında bulunduğu 6’sı tutuklu, 13’ü firari 78 sanığın yargılandığı davayı karara bağlamıştı.
Mahkeme, ortalarında devrin kamu vazifelileri tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 26 sanığı 3 yıl 4 ay ila ağırlaştırılmış müebbet ortasında değişen mahpus cezalarına çarptırırken, ortalarında eski İstihbarat Daire Lideri Sabri Uzun ve devrin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da bulunduğu 39 sanık hakkında düşme ve beraat ile ret kararı vermişti.
Mahkeme heyeti ayrıyeten, haklarında yakalama kararı bulunan, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz’ün de ortalarında bulunduğu 13 firari sanığın evrakını ayırmıştı.
Haklarında ceza verilen sanıklar ile cezaların yetersiz olduğunu öne süren Dink ailesi avukatları karara itiraz etmiş, belge İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nce ele alınmıştı.
Daire, 5 Mayıs 2022’de, sanıklar, avukatları ve müdahillerin yaptığı istinaf müracaatlarını incelemiş, mahallî mahkemenin kararını adap ve yasaya uygun bulmuştu.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 62 sanık tarafından temyiz incelemesi yaptığı evraka ait kararını 21 Haziran’da açıklamıştı.
Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek’e “tasarlayarak taammüden öldürme” hatasından verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpusları onayan Daire, öbür sanıklar hakkındaki “tasarlayarak taammüden öldürme”, “tasarlayarak taammüden öldürmeye yardım”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “silahlı terör örgütüne yardım” cürümlerinden verilen mahkumiyetlerin kimilerini onarken kimi sanıklar hakkında verilen cezaları ise az bularak bozmuştu.
Daire bu kapsamda bozma kararı kurduğu sanıklar eski subay Muharrem Demirkale, eski Trabzon Vilayet Jandarma Kumandanı Ali Öz, Osman Gülbel, Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Hasan Durmuşoğlu, Faruk Sarı, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, Okan Şimşek, Gazi Günay, Veysal Şahin, Volkan Şahin, Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç tarafından belgeyi lokal mahkemesine göndermişti.
